14 Mart Tıp Bayramı Etkinliği Gerçekleştirildi

14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında tören düzenlendi.

Programa, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Halime Akyüz, Personel Hizmetleri Başkanı Dr. Harun Kurt, Başhekim Vekili Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin ile hasta idarecilerimiz, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başlayan törenin, açılış konuşmasını Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin yaptı.

Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin, “Bilindiği gibi 14 Mart 1827 tarihinde ilk Tıphane-i Amire ve Cerrahhane’nin kurulması, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. İlk Tıp Bayramı kutlaması 14 Mart 1919 tarihinde işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir. O gün Tıp Okulu öğrencileri işgali protesto etmek için toplanmış ve onlara dönemin doktorları da destek vermişlerdir. Böylece Tıp Bayramı sağlık eğitimi alanların ve sağlık çalışanlarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Bugün Tıp Bayramının 197. yılını sizlerle birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

Biz Hekimler, İnsanlık Tarihi Kadar Eskiye Dayanan Bir Mesleğin Mensuplarıyız

Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin, insanlık tarihi kadar eskiye dayanan bir mesleğin mensupları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: Biz hekimler, insanlık tarihi kadar eskiye dayanan bir mesleğin mensuplarıyız. Görevimiz tarih boyunca insanın en değerli hazinesi olan sağlığını korumak ve iyileştirmek olmuştur. Bu nedenle mesleğimiz kutsal kabul edilmiş ve tarih boyunca da hak ettiği saygınlığı görmüştür. Dünya’da hiçbir meslek erbabı yoktur ki Allah’ın yeryüzündeki eli olarak vasıflandırılsın. Bu yüzden hekimler mesuliyeti ağır, kutsal bir mesleği icra ederken dil, din, ırk, cins, renk gözetmeden bütün bir insanlığı kucaklarlar.

Uzm. Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: Cesaret ve kararlılığın simgesi olarak haksızlıklara ilk tepkiyi veren ve böylece toplumların saygınlığını kazanmış olan bir mesleğin mensuplarıyız. Son yıllarda sağlıkçılara yönelik artan şiddete rağmen sevgili öğrencilerimizden de gördüğümüz üzere ülkemizin nadide beyinleri hala üniversite sınavlarında öncelikli ve ilk sıralarda tıp fakültelerini seçmekte ve hekimlik sanatını öğrenmektedirler.

Modern tıp eğitiminin başladığı günden bu yana Ulu Önder Atatürk’ün eşsiz vizyonu ile kurduğu üniversitelerde, Türk tıbbı büyük bir ivme kazanmış ve tıp alanında Dünyadaki seçkin yerini aldığını ifade eden Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin, “Hastanemiz de sağlık, hizmet ve eğitim yarışında ülkemizin önde gelen sağlık kuruluşlarından birisi olma vizyonu taşımaktadır. Bu başarı siz değerli meslektaşlarım ve hocalarım sayesinde olmaktadır.” dedi.

Uzm. Dr. Mehmet Erkin Şahin, konuşmasının sonunda tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak, tüm hekimlere meslek hayatlarınızda başarılar diledi.

Konuşmasına tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak başlayan Kamu Hastaneleri Başkanı Uzm. Dr. Halime Akyüz ise, şöyle konuştu: Özü insana karşılıksız ve beklentisiz hizmet ve fedakarlıktır. İyileştirmeye ve yaşatmaya vesile olmak görevi, hekimliğin belki de en zor ve sorumluluğu en ağır mesleklerden biri haline getirir. Beni Türk hekimlerine emanet edin sözüyle büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güven ve takdirlerini kazanmış değerli hekimlerimiz her düzeyde sağlık çalışanlarımızın en temel insan hakkı olan yaşam hakkının korunmasında ve bu hakkın kullanmamızda gösterdikleri titiz ve insan üstü gayretleri her türlü övgünün üzerindedir.

Hekimlik Sabır, Empati ve İnsanlık Sevgisinin Vücut Bulmuş Halidir

Uzm. Dr. Halime Akyüz: “Hekimlik geniş ve derin bir bilgi, tecrübe birikimiyle atılmış sağlam bir temel onun üzerinde sonsuz bir sabır ve empati en tepede insanlık sevgisi, temiz ahlak ve merhameti içinde barındıran yüce bir ahlak sahibi olmakla vücut bulmuştur” dedi.

Uzm. Dr. Halime Akyüz, konuşmasının sonunda, görevi başında şehit olmuş hekimleri yâd ederek, tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.

Program, Yoğun Bakım Hemşiresi Sibel Yılmaz’ın hekimlere ithafen yazılan şiir okuması ve Malatya Turgut Özal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından icra edilen müzik dinletisi ile son buldu.