30 Mayıs Dünya MS Farkındalık Günü

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu tarafından her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü Dünya MS Günü olarak ilan edilmiştir. Bu nedenle Dünyada ve ülkemizde özellikle TND ve Türkiye MS Derneği tarafından bilgilendirici ve farkındalığı arttırıcı etkinlikler düzenlenmektedir.

Multipl Skleroz, Dünya genelinde 2.8 milyon, Türkiye özelinde ise 70 bin bireyi etkileyen bir nöro inflamatuar hastalıktır. Doğu Karadeniz Bölgemizde ise 4 bin civarında MS hastası olduğu ön görülmekte ve kliniğimizce güncel olarak 200 üstünde MS hastasının tedavisi ve takipleri primer olarak sürdürülmektedir. Kliniğimizce atak tedavisi, biyolojik ajanlar, oral ve enjeksiyon tedavileri rutin olarak hastaların hizmetine sunulmaktadır. MS tanılı hastaların tedavilerinin aksamasının engellenmesi açısından hergün ayaktan randevu aranmaksızın MS tanılı hastalara hizmet verilmektedir. Bu gün dünya çapında kullanılmakta olan tüm tedavi yaklaşımları kliniğimizce başarı ile uygulanmaktadır. 90’lı yılların başında ataklarda kullanılan steroid tedavileri dışından onaylı hiçbir tedavi bulunmazken hatta daha bundan 20 yıl önce 3-4 tedavi yaklaşımı ile ilerleyici seyreden ve özür gelişen hastalarda elimiz kolumuz bağlı kalırken bugün yeni gelişen ve kullanıma giren tedaviler ile hastanın kliniğine uygun olarak hastanın seçimine sunabileceğimiz çok sayıda etkili tedavi yöntemi kullanıma sunulmuştur.

Multipl Skleroz Nedir?

Multipl Skleroz, 20-40 yaş arasındaki genç erişkinlerde kadınlarda daha sık görülen, genellikle alevlenme ve iyileşmelerle seyreden, santral sinir sistemini (beyin ve omuriliği) etkileyen bulgularla seyreden, olasılıkla bağışıklık sistemini etkileyerek myelin dediğimiz sinir hücresi kılıfı ve sinir hücrelerinde hasar oluşturan bir hastalıktır. MS tutuluma bağlı olarak çok farklı bulgular ile kliniğe yansıyabilir. Hastaların çoğunda görme ile alakalı bulgular ilk klinik yansıma olur; buna ek olarak beyinde ve omurilikte gelişebilecek tutulumlara bağlı olarak çok geniş bir spektrumda nörolojik klinik bulgular ile hastalar karşımıza çıkabilmektedir. MS’e bağlı yakınmalar “MS atağı” sırasında ortaya çıkıp daha sonra iyileşebileceği gibi bir kısmı uzun dönemde kalıcı olabilmektedir. MS hastalarının çoğunda ataklar ve düzelmeler ile küçük bir grupta ise sürekli olarak ilerleyici belirtiler ile seyretmektedir. Temel olarak görme sinirinin, beynin ve omuriliğin tutulumu ile kendini klinikte gösteren MS’te: görme bulanıklığı, çift görme, görüntünün kayması gibi görme bozuklukları, bir kolda/bacakta ya da her iki bacakta güçsüzlük, yürümede dengesizlik, bir veya iki elde titreme, uyuşma, idrar kaçırma ya da yapamama gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Bulguların ortaya çıkışı ile birlikte olabildiğince erken nöroloji hekimine başvurulması uygundur.

Multipl Skleroz Tanısı Nasıl Gerçekleştirilir ?

Multipl Skleroz’ u taklit edebilen birçok hastalık vardır; bu nedenle ayırıcı tanı birçok incelemeyi gerektirebilir. Hastanın öyküsü, geçmiş ataklara dair bulgular, göz dibi incelemesi, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve gerek halinde Beyin Omurilik Sıvısı İncelenmesi (BOS) gerekli test ve tetkikler arasında sayılabilir.

Multipl Sklerozun Nedeni Nedir?

Multipl skleroz etyolojisine yönelik her gün yapılan yeni çalışmalar ile bu multifaktöriyel hastalığın arkasında yatan nedenler aydınlatılmaktadır; MS hastalığının altında yatan temel neden vücudun immun sisteminin (bağışıklık sistemi) kendi hücrelerine saldırı yapmasıdır. Genetik yatkınlık dışında MS hastalığının ortaya çıkışında; enfeksiyonlar, D vitamini düşüklüğü, sigara gibi çevresel faktörler tetikleyici olabilir. Sigara gibi serbest radikal hasarını tetikleyen dış etkenler yine hastalık gidişatında oldukça etkilidir.

MS ile alakalı doğru bilinen bazı yanlışlar

MS tedavisi olmayan bir hastalıktır; MS in tedavisi vardır ve her gün yeni çalışmalar ile tedavi modaliteleri ve seçenekleri artmaktadır.

MS ölümcül bir hastalıktır; MS uygun tedavi altında diyabet veya hipertansiyon gibi kontrol altında tutulabilir ve ilerleyişi durdurulabilen bir hastalıktır. Erken tanı ve uygulanan doğru tedavi yöntemleri kullanıldığında, hastaların çoğu günlük yaşamlarını normal bir şekilde sürdürebilirler

MS psikiyatrik bir hastalıktır; MS ön planda nöropsikiyatrik bulgular ile seyreden bir hastalık değildir.

MS bulaşıcı bir hastalıktır; MS kesinlikle bireyler arasında bulaşıcı değildir.

MS genetik bir hastalıktır; Ailevi yatkınlık bir noktaya kadar MS gelişiminde rol oynasa da; MS genetik bir hastalık değildir, çevresel faktörlerin etkisi de yadsınamaz.

MS hastaları çocuk sahibi olamazlar; MS hastalığı çocuk sahibi olmaya engel değildir; MS hastaları uygun tedavi seçimi ve yakın takipler ile çocuk sahibi olabilirler.

MS tanısı bulunanlar çalışamazlar; Genel olarak yanlış bilinenin aksine MS’li kişilerin çoğunluğu, olağan hayatlarına devam edip çalışabilirler.

MS Tedavisindeki Gelişme ve İlerlemeler Nelerdir?

Multipl Skleroz tedavisi, nöroloji pratiğinde hızla ilerleyen ve gelişen yan dallardan biri olup; yeni ve etkin tedaviler her geçen gün hekimlerin ve dolayısı ile hastaların kullanımına sunulmaktadır. Hastalık patofizyolojisini aydınlatmaya yönelik her geçen gün yeni çalışmalar yapılmaktadır.

MS Hastası Hangi Noktalara Dikkat Etmelidir?

Multipl sklerozda en önemli nokta toplumsal stigmatizasyonun önüne geçilmesi ve beraberinde doğru bilinen yanlışların düzeltilip hastalık ile alakalı toplumun gözünde oluşan yanlış imajın düzeltilmesi olacaktır. MS in uygun tedavi ile kontrol edilebilir ve prognozu öngörülebilir bir hastalık olduğunun topluma aks ettirilmesi, bireylerin günlük yaşamlarını ve çalışma hayatlarını MS ile birlikte sürdürebileceklerinin gösterilmesi önem taşıyacaktır. Buna ek olarak hekim hasta uyumu ve takiplerin düzenli yapılmasının sağlanması yine hastalığın kontrol ve takibinde mutlak öneme sahiptir. Aile, eş, çocuklar, iş arkadaşları ve toplumsal sosyal destek ve kabullenme MS tanılı hastaların desteğinde önem taşır. Hastaların beslenmelerinin düzenlenmesi, kilo kontrolü düzenli spora teşvik edilmeleri ile birlikte ergoterapi, fiziksel terapi, sosyal ve psikolojik destek ile birlikte , uğraşları, hobileri, günlük yaşam aktivitelerinin optimal seviyede sağlanması hastalığın daha iyi seyretmesinde rol oynayacaktır. Sigara öncelikli olmak üzere hastanın oksidatif stresi arttıracak tüm dış etkenlerden uzaklaştırılması önerilmektedir. Başta D vitamini olmak üzere tüm eksik parametrelerinin suplementasyonlar ile desteklenmesi hastalık progresyonu üstüne pozitif etki sağlayacaktır

MS hastalarına ve ailelerine;

Günümüzde erken tanı, uygun tedavi, yakın takip ve sosyal destek ile MS uzun süreçlerde yönetilebilir günlük yaşamsal fonksiyonların devamlılığını en az ölçüde etkileyen kronik bir hastalık haline gelmiştir. Güncel araştırmalar ve tedavi alanında yeni gelişmeler ışığında, Multipl Skleroz günümüzde devası olmayan, çaresiz ve yıkıcı sonuçlar ile sonuçlanan bir hastalık olmaktan çıkmış ve gelecek ise gelişmeler ışığında çok daha aydınlık görünmektedir.

Dr. Öğr. Üyesi Vedat Ataman Serim
Nöroloji Kliniği