Dünya Bipolar Günü

                                


30 MART BİPOLAR GÜNÜ



Her yıl 30 Mart günü ‘Dünya Bipolar Günü’ olarak kutlanıyor. Dünya Bipolar Günü bipolar bozukluğu olduğuna inanılan ünlü ressam Vincent Van Gogh'un doğum günü olan 30 Mart'a atfen belirlenmiştir. İlk kez 2014 yılında kutlanmaya başlanmıştır.

Bipolar bozukluk hastalığının belirtileri, etkileri ve tedavi seçenekleri hakkında toplumun genel farkındalığını artırmak; Bipolar Bozukluğa sahip bireylere yönelik toplumsal damgalanmayı ortadan kaldırmak ve ayrımcılığı önlemek, Bipolar Bozuklukla ilgili doğru bilgileri yaymak, yanlış inanışları ortadan kaldırmak, Bipolar Bozukluğu olan bireylere ve ailelerine destek olmak, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve iyileşme umudunu canlı tutmak amacıyla kutlanmaktadır.

Bu yılın teması, "Bipolar Bozukluk: Farkındalıkla Tanı, Destekle Tedavi, Umutla Yaşam", olarak belirlenmiş. Bu tema erken teşhisin, doğru tanının ve etkili tedavinin önemini, şefkatli bakımı ve iyileşmenin mümkün olduğunu vurguluyor.

Bipolar bozukluk, bireyin ruh halinde, enerjisinde ve günlük işlevlerinde belirgin değişikliklerle seyreden; duygusal iniş çıkışların yaşandığı tıbbi olarak tanımlanmış kronik bir ruh sağlığı durumudur. Bipolar Bozukluk manik ve depresif olarak tanımlanan iki ayrı hastalık döneminin görüldüğü iki uçlu psikolojik bir rahatsızlıktır, Bipolar bozukluk manik döneminde aşırı coşku veya sinirlilik, kendini aşırı güçlü/özel hissetme, az uykuyla yetinme, hızlı ve baskın konuşma, dikkat dağınıklığı, aşırı para harcama, pervasız araç kullanma, kontrolsüz cinsellik, hiç yorulmama hissi görülebilir. Depresif dönem ise derin üzüntü veya umutsuzluk, hayattan zevk alamama, yoğun suçluluk/değersizlik hissi, karar vermede güçlük/konsantrasyon kaybı, intihar düşünceleri veya planları, aşırı yorgunluk/enerji kaybı, aşırı uyuma veya uykusuzluk, aşırı yeme veya iştahsızlık, nedensiz vücut ağrıları ile karakterizedir. Bu iniş çıkışlar, bireyin günlük yaşamını, ailesel ve sosyal ilişkilerini, eğitim ve mesleki işlevselliğini olumsuz etkileyebilir. Dünyada yaklaşık 60 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 2 milyondan fazla kişinin bipolar bozukluğu olduğu tahmin edilmektedir.

 Bipolar bozukluk doğru yaklaşımlarla yönetildiğinde bireylerin anlamlı ve tatmin edici bir yaşam sürmesi mümkündür. Bu nedenle, farkındalık, erken teşhis, doğru tanı ve tedavi büyük önem taşır.

Toplum olarak, Bipolar Bozukluğun ne olduğunu, belirtilerini ve bireyleri nasıl etkilediğini anlamamız önemli. Farkındalık, sadece genel bilgi sahibi olmakla kalmaz, aynı zamanda Bipolar Bozukluğu olan bireylerin yaşadığı zorlukları anlamak ve onlara empati göstermek anlamına da gelir.  Bu farkındalık, ailelerin, arkadaşların ve toplumun genelinin, Bipolar Bozukluğu olan kişilere nasıl destek olabileceği konusunda bilinçlenmesini sağlar. Farkındalık yanlış inanışları ve damgalayıcı tutumları ortadan kaldırmak, bireylerin yardım aramaktan çekinmemesini sağlamak için hayati önem taşır.Hastalık hakkında bilgi, korkuyu azaltır.Hastalığıtetikleyen sebepleri ve ihtiyaçları tanımayı sağlar.

Bipolar bozukluk tanısı almak, bazıları için umutsuzluk ve çaresizlik duygularına yol açabilir. Ancak, doğru tedavi, destekleyici ilişkiler ve bireysel çabayla Bipolar Bozukluğu olan birçok insan, başarıyla eğitimlerini tamamlayabilir, kariyerlerinde ilerleyebilir, mutlu aileler kurabilir ve topluma değerli katkılarda bulunabilir. Unutmamak gerekir ki pek çok başarılı sanatçı, bilim insanı ve lider Bipolar Bozuklukla birlikte yaşayarak dünyaya katkı sağlıyor.

Doğru ve zamanında tanı, etkili tedavinin temelini oluşturur. Bu nedenle, bir psikiyatrist tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılması kritik öneme sahiptir. Erken tanı, tedaviye başlama sürecini hızlandırır ve hastalığın ilerlemesini kontrol altına almada önemli bir rol oynar. Bipolar Bozukluğun tedavisi, genellikle ilaç tedavisi, Bilişsel Davranışçı Terapi, psikoeğitim, aile terapisi; düzenli uyku, egzersiz, stres yönetimi gibi yaşam tarzı düzenlemelerini içeren kapsamlı bir yaklaşımı içerir. İlaçlar, duygu durumunu dengelemeye yardımcı olurken, psikoterapi bireyin başa çıkma becerilerini geliştirmesine, stresle baş etmesine ve ilişkilerini güçlendirmesine destek olur. Aile ve arkadaş desteği de tedavi sürecinin başarısında büyük bir etkiye sahiptir. Güçlü bir destek sistemi, bireylerin hastalıklarını yönetmelerine, tedavi planlarına bağlı kalmalarına ve istikrarlarını korumalarına yardımcı olabilir. Empati ve açık diyalog ortamı oluşturarak, etkilenen bireylerin kendilerini daha az yalnız hissetmelerini ve daha güçlü hissetmelerini sağlayabiliriz.

2025 Dünya Bipolar Günü'nde, hep birlikte farkındalığı artırmak, doğru tanı ve tedaviye erişimi kolaylaştırmak ve bipolar bozukluğu olan bireylere umut vermek için bipolar bozukluk hakkında bilgilerimizi paylaşmak ve artırmak önemli. Unutmayalım ki, bilgi güçlendirir, destek iyileştirir ve umut yaşatır.

Eğer siz veya bir yakınınız bipolar bozuklukla mücadele ediyorsanız ya da bipolar bozukluğunuz olduğunu düşünüyorsanız Bolu Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi polikliniklerimize ya da hastanemize bağlıToplum Ruh Sağlığı Merkezimizde çalışan bir ruh sağlığı uzmanına başvurmaktan çekinmeyin. 

Doç. Dr. Ayşegül KOÇ
Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekim