Dünya Diyabet Günü
Günümüzde 425 milyondan fazla insan diyabetle yaşamaktadır. Bu bireylerin çoğu; düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı ve dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam ortamlarının teşvik edilmesi yoluyla hastalığa yakalanma riskinin büyük oranda önlenebilir olduğu Tip 2 diyabetli bireylerdir.
Ailelerin, Tip 2 diyabet için değiştirilebilir risk faktörlerini önlemede kilit rolü vardır ve sağlıklı bir yaşam tarzını yaşamak için eğitim, kaynaklar ve uygun ortamlarla desteklenmelidirler.
Hala diyabetle yaşayan 2 kişiden 1 ‘i tanı almamıştır ve bu bireylerin çoğu Tip 2 diyabetlidir. Diyabetin komplikasyonlarını önlemek ve sağlıklı sonuçlara ulaşmak için erken tanı ve tedavi önemlidir. Tüm aileler diyabet hastalığından potansiyel olarak etkilenmektedir ve bu nedenle her tür diyabet için belirti, semptom ve risk faktörleri hakkında farkındalık erken teşhis etmede hayati öneme sahiptir.
Ayrıca diyabet bireyler ve aile için pahalı olabilmektedir. Birçok ülkede, insülin enjeksiyonu ve günlük izlemenin maliyeti, bir ailenin ortalama gelirinin yarısını tüketmektedir ve temel diyabet ilaçlarına düzenli ve ekonomik erişim yeterli değildir. Bireyler ve aile için artan maliyeti engellemek için uygun fiyatlı diyabet ilaçlarına ve bakımına erişimin iyileştirilmesi acilen gerekmektedir.
Her 4 aile üyesinden 1'inden azı diyabet eğitim programlarına erişebilmektedir. Diyabet bakımında aile desteğinin, diyabetli insanlar için sağlık sonuçlarının iyileştirilmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle diyabetli bireyler ve aileleri için yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilecek bu hastalığın duygusal yöndeki olumsuz etkisini azaltmak amacıyla sürekli diyabet tedavisi ve desteğinin erişilebilir olması önemlidir.
Diyabet (Şeker Hastalığı) nedir?
Halk arasında genel olarak şeker hastalığı olarak tabir edilen Diabetes Mellitus, genel olarak kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkması, buna bağlı olarak normalde şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanmasıdır. Farklı türevleri bulunan diyabet hastalığı, ülkemizde ve dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında yer alır. Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun sağlamış olduğu istatistiki verilere göre her 11 yetişkinden biri diyabet hastalığına sahip olmakla birlikte her 6 saniyede 1 birey diyabet kaynaklı sorunlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri nelerdir?
Diyabet hastalığı, bireylerde kendini üç temel belirti ile gösterir. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk ve tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteği olarak sıralanabilir. Bunun haricinde kişilerde görülebilecek diğer diyabet belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Halsizlik ve yorgunluk hissi
- Hızlı ve istemsiz kilo kaybı
- Bulanık görme
- Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma şeklinde rahatsızlık hissi
- Yaraların normalden daha geç iyileşmesi
- Ciltte kuruluk ve kaşıntı
- Ağızda aseton benzeri koku oluşumu
Diyabet (Şeker Hastalığı) nedenleri nelerdir?
Şeker hastalığı nedenleri konusunda yapılan birçok araştırmanın neticesinde, diyabet hastalığında genetik ve çevresel nedenlerin birlikte rol aldığı sonucuna varılmıştır. Temelde Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet olarak iki türü bulunan şeker hastalığında hastalığa neden olan etmenler bu türlere göre farklılık göstermektedir. Tip 1 Diyabet nedenleri arasında yüksek oranda genetik faktörler rol oynamakla birlikte kan şekerinin düzenlenmesinde görev alan insülin hormonunu üretimi yapan pankreas organına zarar veren virüsler ve vücut savunma sisteminin çalışmasındaki aksaklıklar da hastalığa sebep olan etmenler arasındadır. Bunun yanı sıra şeker hastalığının daha yaygın görülen türü olan Tip 2 diyabetin nedenleri arasında şu şekilde belirtilebilir:
- Obezite (aşırı kilo)
- Ebeveynlerde diyabet öyküsünün bulunması
- İleri yaş
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Stres
- Gebelik sırasında gestasyonel diyabet oluşumu ve normalden yüksek doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme
Diyabet (Şeker Hastalığı) çeşitleri nelerdir ?
Diyabet hastalığının türleri şu şekilde sıralanır:
- Tip 1 Diyabet (İnsüline bağımlı diyabet): Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan, pankreasta insülin üretiminin yetersiz olması veya hiç olmaması kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının zorunlu olduğu diyabet hastalığı türü
- Tip 2 Diyabet: Hücrelerin kan şekerini düzenleyen insülin hormonuna karşı duyarsızlaşması sonucunda görülen diyabet hastalığı türü
- Latent Autoimmune Diabetes in Adults (LADA): İleri yaşlarda görülen, otoimmün (bağışıklık sistemindeki çalışma bozukluğu sebebiyle vücudun kendi kendine zarar vermesi) kaynaklı Tip 1 diyabet benzeri insüline bağımlı diyabet hastalığı türü
- Maturity Onset Diabetes (MODY): Erken yaşta görülen Tip 2 diyabet benzeri diyabet hastalığı türü
- Gestasyonel Diyabet: Gebelik sırasında gelişen diyabet hastalığı türü
Yukarıda belirtilen diyabet türleri haricinde halk arasında gizli şeker hastalığı olarak adlandırılan pre-diyabet dönemi, Tip 2 diyabet oluşumunun öncesinde kan şekerinin diyabet tanısı koymak için yeterli yükseklikte seyretmeden hafif bir yükseklik eğiliminde olduğu, doğru tedavi ve diyet ile birlikte diyabet oluşumunun önüne geçilebildiği veya yavaşlatılabildiği döneme verilen addır. Şeker hastalığının en çok görülen iki çeşidi Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabettir.
Diyabet (Şeker Hastalığı) tanısı nasıl konulur?
Diyabet tanısında kullanılan en temel iki test açlık kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testi olarak da bilinen Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT)'dir. Sağlıklı bireylerde açlık kan şekeri düzeyi ortalama 70-100 mg/Dl arasında değişkenlik gösterir. Açlık kan şekerinin 126 mg/Dl'nin üzerinde olması, diyabet tanısının koyulabilmesi için yeterlidir. Bu değerin 100-126 mg/Dl arasında olması durumunda bireye OGTT uygulanarak tokluk kan şekeri araştırılır. Öğün başlangıcından 2 saat sonra kan şekerinin ölçülmesi sonucunda kan glukoz seviyesinin 200 mg/Dl'nin üzerinde olması diyabet hastalığının, 140-199 mg/Dl aralığında olması gizli şeker adı verilen pre-diyabet döneminin göstergesidir. Bunların yanı sıra yaklaşık son 3 aylık kan şekerini yansıtan HbA1C testinin %7'den yüksek olması diyabet tanısını işaret eder.
Diyabet (Şeker Hastalığı) tedavisi yöntemleri nelerdir?
Diyabet tedavi yöntemleri, hastalığın türüne göre farklılık gösterir. Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile birlikte tıbbi beslenme tedavisi titizlikle uygulanmalıdır. Hastanın diyeti doktor tarafından önerilen insülin dozu ve planına göre diyetisyen tarafından planlanır. Besinlerin içerdiği karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile birlikte Tip 1 diyabetli bireylerin hayatı oldukça kolaylaştırılabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya veya doğrudan insülin hormonu salınımını artırmaya yönelik oral antidiyabetik ilaçların kullanılmasını içerir.
Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta nöropati (sinir harabiyeti), nefropati (böbreklerde hasar oluşumu) ve retinopati (göz retinasında hasar oluşumu) olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar. Bu nedenle eğer siz de diyabet hastalığına sahip bir bireyseniz, düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz.