‘’EKİM’’ MEME KANSERİ FARKINDALIK AYI
Her yıl Ekim ayında düzenlenen “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” dünya çapında 2,3 milyon kadını etkileyen hastalığın taranmasını ve önlenmesini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ekim ayında tüm dünyada yürütülen farkındalık ve bilinçlendirme etkinliklerinde “Pembe Kurdele” teması kullanılmaktadır.
Ülkemizde toplum tabanlı kanser taramalarına tüm illerimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) dahil edilmiştir. Sözü edilen merkezlerimizde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları ile son teknoloji dijital mamografi cihazlarımız yoluyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Yine bu merkezlerimizde halk eğitimleri, KKMM (Kendi Kendine Meme Muayenesi ) eğitimi verilmekte ve broşür dağıtımı da yapılmaktadır.
Korunma
Tüm kanserlerde olduğu gibi; sebze ve meyveden zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, sigara ve alkol kullanımından uzak durma ile meme kanseri riski azaltılabilmektedir.
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili, değiştirilebilir risk faktörleri aşağıdaki gibidir:
• Sedanter/hareketsiz bir yaşam sürmek,
• Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak (özellikle menapozdan sonra 5kg.dan fazla kilo almak),
• Sigara içmek,
• Hiç doğum yapmamış olmak,
• Otuz beş yaşından sonra anne olmak,
• Hiç bebek emzirmemiş olmak,
• Menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle, hormon ilacı kullanmak (HRT),
• Alkol kullanmak.
Meme kanserinde değiştirilemeyecek risk faktörleri ise şunlardır:
• Kadın olmak: Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülmektedir.
• Yaş almak: Yaş arttıkça meme kanseri riski artmaktadır (40 yaş ve üzerinde).
• Belirli genlere sahip olmak (BRCA1, BRCA2)
• Ailede meme kanseri öyküsünün olması: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk) meme kanseri görülmesi riski iki kat arttırmaktadır. Ancak, meme kanserlerinin yaklaşık %85'inin ailesinde meme kanseri öyküsü olmayan kadınlarda görüldüğünü belirtmek önemlidir. Bu durum, kalıtsal mutasyonlardan ziyade, yaşlanma süreci ve genel olarak yaşamın bir sonucu olarak meydana gelen genetik mutasyonlar nedeniyle ortaya çıkar.
• Kişinin bir memesinde kanser olması: Bu durum diğer memede ve aynı memenin diğer bölgelerinde kanser görülme riskini arttırmaktadır.
• Yoğun meme dokusuna sahip olmak
• Memede bazı iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması
• Erken adet (menarş) görmeye başlamak (12 yaşından önce)
• Geç menapoza girmek (55 yaşından sonra)
• Göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak.
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir:
• Bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi (belirgin bir yumru hissedilmese bile)
• Memede ya da meme ucunda ağrı
• Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl)
• Meme ucunda çekilmeler
• Memede portakal kabuğu görünümü
• Meme derisinde tahriş
• Tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı akıntı)
• Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği
• Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma
• Koltuk altında yumru (kitle), bazen memede yumru hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya yumruya neden olabilir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM):
Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılır. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenir. Bu muayene ile özellikle deriye ve meme başına yakın tümörler kadının kendisi tarafından erken evrede fark edilebilir. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir. Kanser şüphesi uyandıran kitleler diğer meme dokusundan daha sert yapıda (ceviz sertliğinde), sınırları net ayırt edilemeyen, hareketi kısıtlı ve genellikle ağrısızdırlar. Memesinde bir kitle veya her zamankinden farklı bir görünüm fark eden kadın, hemen doktoruna başvurmalıdır.
Klinik Meme Muayenesi:
Her ay düzenli ve sürekli yapılacak KKMM’ye ilave olarak, 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmelidir.
Mamografi çekilmesi:
Ülkemizde, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için yapılır. 2 yılda bir çekilir.