Kurban Bayramı nedeniyle hayvanlarla daha fazla temas edilmesi ve kurban eti tüketilmesi, bazı zoonotik hastalıklara (Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar) maruz kalma riskini artırmaktadır.

Bu sebeple Kurban Bayramı’nda kurbanlık hayvan nakli ve alımından başlayarak etlerin tüketilmesine kadar sağlık ve hijyen kurallarına azami özen gösterilmesi çevre ve toplum sağlığı açısından oldukça önem arz etmektedir.
Kurban Bayramında kurbanlar belediyelerin belirlediği kurban kesim yerlerinde ya da mezbahalarda kestirilmeli, kurbanlık hayvanın kesinlikle veteriner hekim kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvan olduğuna dikkat edilmeli, kesim işleminin hijyenik yerlerde ve ehil insanlar tarafından yapılmalıdır. Kesim sonrası hayvanların hastalıklı organları ve kan, mide, bağırsak içeriği gibi atıkları gelişi güzel ortalığa atılmamalıdır. Pişmemiş kistli organlar köpeklere yedirilmemeli, derin çukurlara gömülmelidir. 

 Kurban kesen, hayvanı yüzerek et taksimi yapan kasap ve yardımcıları ile kurban sahiplerinin çıplak elle hayvanların kan ve çıkartıları ile dokularına temas etmemesi, önlük giymek ve eldiven kullanmak gibi gerekli korunma önlemlerini almaları oldukça önemlidir.

İnsan Şarbon hastalığının genel kaynağı hasta, ölen hayvan veya kontamine hayvansal materyaller ile doğrudan veya dolaylı temas ile olmaktadır. Görülme sıklığı gittikçe azalmasına rağmen şarbon ülkemizde de görülmektedir. Ülkemizde genel olarak deri şarbonu görülmektedir. Deri şarbonunda lezyonlar genellikle vücudun açık yerlerinde görülür. Şarbon sporlarının deriden girdiği yerde, ilk önce böcek ısırığına benzer biçimde kabarık, kaşıntılı bir şişlik oluşur. Bu şişlik 1-2 gün içerisinde içi su dolu kabarcığa dönüşür ve daha sonrada ağrısız, genellikle 1-3 santimetre genişliğinde ortasında karakteristik siyah renkte ölü dokunun yer aldığı bir yara meydana gelir. Bu tür bir durumla karşılaşılması durumunda sağlık kurumlarına başvurulmalıdır.
 
Kurban Bayramınızı kutlar, sağlık ve afiyet dileriz…