1-07 EKİM EMZİRME HAFTASI
BEBEKLERDE BESLENME, ANNE SÜTÜ VE ÖNEMİ
Beslenmenin ilk amacı, yaşamı devam ettirmektir. Yaşamın normal ve istenilen düzeyde olması için, beslenmenin büyüme ve gelişmeyi de sağlayacak özellikte olması gerekir. Çünkü çocuk beslenmesindeki amaç sağlıklı büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır. Büyüme; vücudun hacim ve kütlesinin artmasıdır. Gelişme ise dokuların yapılarındaki değişiklikler sonucu biyolojik fonksiyonlarındaki olgunlaşmadır. Çocuklarda büyüme; boy uzunluğu, ağırlık, baş çevresi, kol ve deri kıvrım kalınlığının ölçülmesi ile belirlenir. Özellikle boy ve ağırlık ölçümleri bebeklerin yeterli ve dengeli beslenip beslenmediklerini anlamak için evde uygulanabilecek ölçümlerdir.
Büyüme ve gelişme sadece beslenmeye bağlı değildir. Beslenme ile birlikte genetik, sosyal ve kültürel çevreden de etkilenerek bireysel farklılıklar gösterir. Kardeşler arasındaki fiziksel, zihinsel, duygusal farklılıkların sebebi de bu yüzdendir.
Yeni doğan bebek yaşamını sürdürebilmesi için anneye bağımlıdır. Bebeğin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi için, anne ile bebek arasındaki ilgi ve sevgiye dayanan bir beslenme ile sağlanır.
Beslenme yaşamın her döneminde önemli olduğu gibi büyümenin en hızlı olduğu bebeklik döneminde ayrı bir önem taşımaktadır. Özellikle uzamanlar tarafından belirlenmiş tıbbi bir zorunluluk yoksa yeni doğan bebeklerin beslenmesi altı ay sadece anne sütü ile yapılmalıdır. Çünkü anne sütü bebeklere gereksinimi olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayabilen en iyi besindir. Bu dönemde bebeklere su bile verilmemelidir.
Anne sütü ve doğumdan sonra gelen ilk ağız sütü bebek için önemlidir. Çünkü bebeği hastalıklara karşı koruyan ilk aşıdır. Aynı zamanda bebekle anne arasındaki duygusal bağı arttırır ve bebeğin güvende hissetmesini sağlayan tek yoldur.
Anne sütünün üstünlükleri sadece bunlarla sınırlı kalmamaktadır:
İçeriği yeni yeni doğan çocuğunu yaşına ve fizyolojik özelliklerine göre değişen en uygun besindir.
Her zaman sterildir, ısı derecesi idealdir.
Kolay sindirilir.
Ekonomiktir.
Alerjen değildir.
Sindirime yardımcı aktif enzimler içerir.
Bebeği enfeksiyonlardan koruyan öğeler içerir.
Organ ve sistemlerin büyümesini düzenleyen büyüme öğelerini içerir.
Orta kulak iltihabı, diş çürükleri ve şişmanlık riskini azaltır.
Bebeğin ruhsal, zihinsel ve bedensel gelişimine yardımcı olur.
Tuz miktarı az olduğu için böbrekleri daha az yorarak bebeğin su gereksinimini karşılar.
Anne sütünün bebek için faydaları olduğu kadar anne içinde faydaları bulunmaktadır. Anne için faydaları;
Emziren annelerde göğüs, yumurtalık kanseri, kemik erimesi ve kansızlık oluşumunu azaltır.
Emzirme kilo vermeyi kolaylaştırır. Sağlıklı ve doğru beslenen anne, emzirme sırasında enerji ihtiyacından ve süt üretimi için yağ dokusu kullandığından daha kolay ağırlık kaybeder.
Annelik duygusunun gelişmesine yardımcı olur.
Emzirme, anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir.
Emzirmek anne için doğal bir sakinleştiricidir.
Emziren annelerin dikkat etmesi gereken noktalar;
Bebeklerin sağlıklı gelişimleri için mutlaka ilk altı ayda sadece anne sütü ile beslenmesi gereklidir.
Sütüm yetmiyor ya da yaramıyor diye anne sütü kesilmemelidir.
Bebeği emzirirken rahat ve huzurlu bir ortamda olunmalıdır.
Bebeği emzirirken, bebeğin yüzü, omuzları ve vücudu memeye dönük, burnu meme ucu hizasında olmalıdır.
Emzirirken meme ucu ve etrafındaki kahverengi halkanın bebeğin ağzını tamamıyla kapatacak şekilde olmasına dikkat edilmelidir.
Bebeği emzirirken, anne süt akışını kolaylaştırmak için başparmağı ve diğer dört parmağı ile memeyi tutmalıdır.
Bebeğe alışkanlık yapacak ve emzirmeyi engelleyebilecek olan emzik, biberon gibi maddeler verilmemelidir.
Bebek her ağladığında emzirilmelidir.
Süt salgısının artırılması için yapılacak en önemli şey bebeğimiz her ağladığında her istediğinde sık sık emzirmedir. Bebek emzirildiği sürece rejim yapılmamalıdır.
Yağlı ve şekerli besinler tüketilmemelidir.
Günlük sıvı tüketimi günde 8-12 bardak sıvı alınması şeklinde olmalıdır. Anne günlük 2-3 litre sıvı tüketebilir, aşırı sıvı tüketimi de çok fazla idrara çıkmaya sebep olacağı için önerilmez. Bu dönemde her emzirme sonrası 1 bardak su ve susadıkça su içmek yeterli olacaktır. Sıvı olarak kahve ve çay içilmemelidir.
Baharatlı yiyeceklerin az tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, kuru baklagiller ve posalı meyve, sebze mutlaka her gün tüketilmelidir.
Haşlanan yiyeceklerin suları dökülmemelidir.
Bol bol güneşlenerek D vitamininden yararlanılmalıdır.
El temizliğine dikkat edilmelidir.
Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
Doktor kontrolü olmadan ilaç kullanılmamalıdır.
0-6 AYDA BEBEĞİN BESLENMESİ
Süt çocukluğu çağı yaşamın ilk yıllarını kapsar. Bu yıllar diğer yıllara oranla büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu yıllardır. Sağlıklı bir bebek, doğduğunda yaklaşık olarak 3000-3500 g. ağırlığında, 48-53 cm boyundadır.
Doğumu takip ilk birkaç gün içinde bebekler, vücut ağırlıklarının yaklaşık olarak % 6-10 ‘unu kaybederler. Bu normal bir süreçtir. Çünkü bu ağırlık kaybının nedeni, vücut suyunun dışarı atılmasıdır. Kaybedilen ağırlık ortalama 7-10 gün içerisinde tekrar kazanılır. İlk altı ayda boyunca bebek her gün ortalama 20-30 g alması gereklidir. Sağlıklı gelişim gösteren bir bebek 5 aylık olduğunda doğum ağırlığının yaklaşık olarak iki katı ağırlığında olması gerekir. Boy uzunluğu ise 0-3 ay içinde ortalama 2-4 cm, 4-12 aylık dönemde ayda 1,5-3 cm uzar.
Sağlıklı bebeklerde süt dişleri 5-9. Aylarda çıkmaya başlar ve bir yaşına geldiğinde 6 ila 8 dişi vardır.
Bebekler doğduğunda baş çevresi yaklaşık olarak 35 cm’dir. İlk ayda baş çevresi 3-5 cm’lik bir artış göstermesi gerekir. Bundan sonra büyüme hızı giderek yavaşladığından 3. Ayda sağlıklı gelişim gösteren bebeğin baş çevresi 40.5 cm olmalıdır. Bir yaşında ise 46-47 cm’e ulaşmalıdır.
Süt çocuğunun bu gelişim özelliklerinin bilinmesi, beslenme ihtiyaçlarının karşılanması açısından önemlidir.
0-6 ay bebeğin emerek beslenme evresidir.Bu dönemden önce bebeğin yutma refleksi zayıftır ve süt çocuğu kaşıkla verilenleri yutamaz, ağzından geri çıkarmaya eğilimlidir. 0-6 ay bebek beslenmesinde sadece, doğal beslenme denilen anne sütü ile beslenme yapılmalıdır. Süt çocuklarının büyük çoğunluğunda anne sütü ilk 6 ay tek başına yeterlidir. Anne sütü yeterli ise bebeğin suya dahi ihtiyacı yoktur. Yeterli kilo alabilen süt çocuğu bu süreden sonra da sadece anne sütü ile beslenmeye devam edebilir. Anne sütüne ilave gıdaların başlama zamanı, annenin süt salgılama performansı, çocuğun büyüme ve gelişme hızı dikkate alınarak ayarlanmalıdır. Bu dönemde sadece doktor önerisi ile D Vitamini kullanılabilir.
Bu aylar içinde bebeklerde anne sütünün yeterli olup olmadığının belirtisi olarak günde 5-6 adet bir paket margarin ağırlığında çişli bez . Ağlama yetersiz süt belirtisi değildir, yeterli kilo alamama gözlenmektedir. Bebek her ağladığında mutlaka emzirilmelidir. Özellikle bebek doğar doğmaz beslenmeye başlanmalıdır. Ilk üç gün salgılanan ağız sütü (kolostrum) bebeklere mutlaka verilmesi gerekir. Bebek günde 8-12 kez beslenmeli ve beslenme aralığı 2- 3 saati aşmamalıdır.
Anne sütünün yetersizliği farklı durumlarda da ortaya çıkabilir. Bu durumlar; bebeğin az sayıda bez kirletmesi ve deri gerginliğinin azalmasıdır.
Sindirim sisteminin tam olgunlaşmamış olması nedeniyle bebeklerde bu
aylarda sıkça gaz sancısı görülür. Bu hem bebeği hem de ailesini
huzursuz edebilir.
7- 12. AYDA BEBEK BESLENMESİ
7 ve 12. aylar ek besinlere başlandığı aylardır. Altıncı aydan sonra, bebeğin enerji ve demir ihtiyacı artar. Anne sütü ilk altı ayda bebeğin bütün ihtiyaçlarını tek başına karşılar. Ancak 6. aydan sonra yetersiz kalabilir. Enerji ve demirden zengin ek gıdalarla anne sütünün desteklenmesi gerekir. Ek gıdalara alışmış olan bebekler bu dönemde evde pişen baharatsız, iyi pişmiş yemekleri yemeye başlar. Bu dönemde yine anne sütüne devam edilir. 7-12 aylar arasında çocuklarda öğün düzeni sabah, öğle, ikindi, akşam şeklinde yerleşmeye başlar.
Bu dönemde uzman doktor onayı ile bebeklere ek gıda olarak yoğurt, meyve suları ve püreleri, çorbalar, yumurta sarısı, et, tavuk, zarlarından ayrılmış kuru baklagiller verilmeye başlanabilir.
Meyve püreleri genelde ara öğünlerde tercih edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta meyveler mevsiminde verilmelidir. Muz kabızlık yapabilir. Bu nedenle çok sık verilmemesi gerekir.
Sebze çorbaları Öğle öğününde 1-2 tatlı kaşığından başlanarak, yavaş yavaş artırılarak verilmelidir. Sebze çorbalarına ilk olarak patates, havuç ile başlayabilir sonra kabak, taze fasulye, bezelye ve enginar ilave edebilir. Başta sadece tek bir sebze ile başlanması gerekmektedir. Daha sonra bu sebzeleri ikili, üçlü karıştırarak basit sebze çorbaları yapılabilir. Patates bebekte kabızlık yapabileceğinden onu diğer sebzelerle karıştırarak vermek gerekir.
Suda bekletilmiş beyaz peynir bebeklere 7.aydan itibaren kahvaltıda yada sebze çorbasının içine katarak, bir kibrit kutusu büyüklüğünde verilebilir. Tereyağı ise 7-8. Aydan itibaren, sabah kahvaltısında bir çay kaşığı kadar verilebilir.
Bebeğe verilecek öğünler 4-5 şekilde ayarlanmalıdır. Anne bebeği emzirdikten sonra ek besin verebileceği gibi, bir öğünde yalnızca ek besinde verebilir.
Bebekleri ek besinlere alıştırırken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Bunlar;
Ek besinlere tek tek başlanmalı ve az miktarda verilmelidir.
Bebeğe verilecek yeni bir ek gıda bebek açken verilmelidir.
Ek gıdanın verilmesinden sonra bebekte kusma, kaşıntı, dışkıda bozulma oluyorsa bu gıda verilmemelidir
Ek gıdanın verilmesinden sonra kusma, ishal, kaşıntı gibi durumlar olmuyorsa, ek gıdanın miktarı yavaş yavaş arttırılmalıdır.
Bir öğünde çok çeşitli besin bulundurulmamalıdır.
Önce yeni besin daha sonra alıştığı besin verilmelidir.
Bebek verilen besini sevmediyse önce sevdiği besinle karıştırılmalı yine yemek istemezse zorlanmamalıdır. Bir süre sonra ara verip tekrar denenmelidir.
Bebek tatlı, tuzlu, ekşi gibi değişik tatlara alıştırılmalıdır. Değişik tatlar mümkün olduğunca karıştırılmamalıdır. Yiyeceklere ve içeceklere şeker ilave edilmeden doğal tatlarıyla verilmelidir.
Ek besinler bebeğe kaşıkla ve bardakla verilmeli, biberon tercih edilmemelidir.
Ek besinler günlük olarak hazırlanmalıdır. Meyve suyu ve püreler hazırlandığında 2 saat içinde tüketilmeli asla bekletilmemelidir.
Besinler çok sıcak ve soğuk olmamalıdır.
Verilen besinlerin kıvamı sindirim sistemlerine uygun olmalıdır.